Sözcükler sadece havada asılı kalan sesler değildir; beynimiz onları birer “komut” gibi algılar. “Ben tembelim” dersen, zihin bu sözü doğru kabul eder ve davranışlarını bu inanca uygun hale getirir. Psikolojide buna kendini gerçekleştiren kehanet  deriz. Yani, kişi kendisi hakkında neye inanıyorsa, o inancı adım adım gerçeğe dönüştürür. Bazen tembel davranabiliriz, hatta çoğunlukla tembel davranıyor olabiliriz ama bu tembel olduğumuz anlamına gelmez. Bu değiştirilebilir bir d

Birçok çift terapisine “eşim değişirse her şey düzelir” cümlesiyle başlar. Oysa ilişki, iki kişinin dansı gibidir; biri adım attığında diğeri de ister istemez etkilenir. Virginia Satir’in sistemik bakış açısına göre, ilişkide yaşanan hiçbir problem tek bir kişiye ait değildir; çünkü ilişki, iki bireyin duygusal sistemlerinin etkileşiminden doğar. 🔹 Satir’in Temel Görüşü: İlişki Bir Sistemdir Ünlü aile terapisti Virginia Satir , çiftleri bir “etkileşim sistemi” olarak görür.

Anne-babalar olarak hepiniz çocuklarınızın sorumluluk sahibi, özgüvenli ve düzenli bireyler  olmasını istersiniz. Peki bunu nasıl sağlayabiliriz? Çocuk psikolojisi ve oyun terapisi perspektifiyle, evde uygulanabilecek pratik yöntemleri sizler için derledim. Neden Sorumluluk Önemlidir? Sorumluluk, çocukların sadece ev işlerini yapması demek değildir. Kendini tanıma ve özgüven kazanma Başkalarıyla iş birliği yapabilme Günlük rutinleri yönetmegibi temel becerileri destekler. Evd

İlişkiler söz konusu olduğunda hepimizin kulağına hoş gelen ama gerçekte doğru olmayan bazı inançlar vardır. “Gerçek aşk hiç bitmez”, “İyi çiftler hiç tartışmaz”, “Öfke ilişkide bastırılmalıdır” gibi mitler çiftlerin beklentilerini şekillendirir. Ancak bu mitlere inanmak, çoğu zaman hayal kırıklıklarına ve iletişim sorunlarına yol açar. Peki bu mitlerin arkasındaki gerçekler nelerdir? Ve çift terapisi bu noktada çiftlere nasıl yardımcı olur? Mit 1: Gerçek Aşk Hiç Bitmez Birço

Anahtar kelimeler:  sağlıklı ilişki, ilişkide huzur, duygusal güven, ilişki kalitesi, güvende hissetmek, aşk ve psikoloji Bazı insanlar vardır… Yanına oturduğunda bir şey anlatmana gerek kalmaz. Gözlerinin içine baktığında; “Anladım” der gibi bakar. Ve o an, zaman yavaşlar. İç sesin susar. Kalbin yavaşlar. Çünkü yanında kendin gibi  hissedersin. İşte bu yazıda, tam da bu duygunun peşine düşüyoruz. Sağlıklı bir ilişki nedir? İçini ferahlatan, huzur veren bir ilişki nasıl inşa

Hepimizin hayatında en az bir kez söylediği bir cümledir bu: “Biliyorum… Ama hissettiğim şey bambaşka.” Zihinsel olarak neyin doğru olduğunu, ne yapmamız gerektiğini, kimin bize iyi gelip gelmediğini çok iyi biliriz. Ama kalbimiz bazen bu bilgiyi takip etmez. Özellikle reddedildiğimiz , sevilmediğimizi düşündüğümüz , ya da biriyle bağ kurmak isteyip karşılık alamadığımız zamanlarda bu çelişki daha da görünür olur. Bu yazıda bu içsel çelişkinin psikolojik kökenlerini keşfedece

Evlilik bir başlama anıdır. Ancak çoğu zaman "iki kişinin hikâyesi" sandığımız bu başlangıç, çok daha kalabalık bir geçmişin devamıdır. Çünkü evlenen sadece iki beden değil; her birinin geçmişi, alışkanlıkları, rolleri ve aile bağlarıdır. Bazı evlilikler sessiz üçüncü kişilerin gölgesinde yürür. Partnerinizin annesi, babası, kardeşi, hatta çocukluk travmaları bazen ilişkinin merkezine oturur. İşte burada başlar görünmeyen kalabalıklar. 👨‍👩‍👧‍👦 Aileden Kopmadan Ayrılamamak

“Evet seviliyorsun ama böyle davranırsan ne yapabilirim?” “Evet birlikteyiz ama her şey de benim üzerimde.” “Evet özür diledim ama sen de beni anlamıyorsun.” Bir çift olarak kavgadan kaçıyor, sonra sessizce kırılıyorsanız…Konuşuyorsunuz ama sonunda ikiniz de yorgun ve daha yalnız hissediyorsanız…İlişkiniz dışarıdan ‘iyi’ görünürken, içeride görünmeyen bir mesafe varsa… Bu yazı sizi ve ilişkinizi ilgilendiriyor olabilir. 💔 Satir’e göre sorun, sorun değildir. Virginia Satir de

Bir dans hayal edin…Bazen ritmi yakalamakta zorlandığınız, bazen adımlarınızın birbirine karıştığı, bazen de hiç konuşmadan uyumla aktığınız bir dans.İşte ilişkiler de tam olarak böyledir. Her çiftin dansı farklıdır.Bir çift tangoda tutkuyu ararken, bir diğeri vals gibi nazik ve dengeli bir ritimle ilerler. Kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş… Kimi zaman sert dönüşlerle, kimi zaman ise sadece bakışarak… Ama ortak bir şey var: Bu dansı sürdürebilmek için birlikte kalabilmek, bi

Sevgiyi büyütmek, geliştirmek mümkün mü? Bir ilişkinin sağlıklı ve doyurucu olabilmesi için yalnızca sevgi ve bağlılık yeterli olmayabilir. Çiftler, aralarındaki bağı güçlendirebilmek ve derinleştirebilmek için farklı yakınlık türlerine ihtiyaç duyarlar. Bu yakınlıklar, ilişkinin kalitesini artırabilir, partnerler arasındaki anlayışı pekiştirebilir ve duygusal tatmini artırabilir. İlişkideki 8 farklı yakınlık tarzını keşfederek, hangilerinin ilişkinizde daha güçlü olduğunu ve

Daha sağlıklı ve mutlu bir ilişki için şimdi adım atın! Mutlu İlişkilerin Sırrı: Çift Terapisi ile Bağınızı Güçlendirin! İlişkiler, zamanla değişir. İlk günlerin heyecanı yerini alışkanlıklara bırakırken, bazen küçük anlaşmazlıklar büyüyebilir ve çiftler kendilerini bir çıkmazın içinde bulabilir. Ancak iyi haber şu: Çift terapisi sadece kriz yaşayan çiftler için değil, ilişkisini daha da güçlendirmek isteyen herkes için etkili bir araçtır. Çift Terapisi Nedir ve Neden Önemlid

Doğum Travması ve Erken Çocukluk Dönemi Terapisinin Rolü: Aile Desteğinin Önemi Erken çocukluk dönemi, bireyin duygusal ve psikolojik gelişiminde en kritik zamanlardan biridir. Bu dönemde yaşanan travmalar, ilerleyen yıllarda çeşitli duygusal ve davranışsal sorunlara yol açabilir. Özellikle doğum travması, bebeklik döneminin erken saatlerinde çocuğun sağlığını ve psikolojik gelişimini etkileyebilir. Peki, doğum travması nedir ve erken yaşta terapinin önemi nedir? Bu yazıda, d

"Çocuğunuzun yaşadığı zorlukları, onun bir hatası değil, gelişim yolculuğunun bir parçası olarak görün. Utandırmak, sadece onun kendini daha kötü hissetmesine yol açar. Sevgi ve anlayışla, ona her durumda değerli olduğunu hatırlatın." Çocuklarda alt kaçırma ve gece yatak ıslatma (enürezis) sorunu, ebeveynler için hem endişe verici hem de sosyal ve duygusal olarak zorlayıcı bir durumdur. Bu sorun, 5 yaşını aşmış çocuklarda hala devam ediyorsa profesyonel destek almayı gerektir

Tırnak yeme alışkanlığı nasıl bırakılır? Çocuklarda Tırnak Yeme ve Parmak Emme: Nedenleri ve Çözüm Önerileri Tırnak yeme ve parmak emme, birçok çocukta görülen yaygın davranışlardır. Çoğu zaman bu davranışlar, çocuğun stresle başa çıkma yöntemi veya bir rahatlama aracı olarak ortaya çıkar. Ancak, uzun vadede bu alışkanlıkların devam etmesi çocuğun fiziksel sağlığını ve özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Peki, bu durumlarla nasıl başa çıkabilirsiniz? 1. Davranışın Kaynağını Anl

İnsanın varoluşunu anlamak için üç temel unsurun bütünlüğünü göz önünde bulundurmak gerekir: Beden, ruh ve zihin. Psikolojik sağlığımız,...

"Çocuğum evde yemek yemiyor." diyen anneler bu metin sizler için. Her çocuk kendine özgüdür, bu yüzden yeme alışkanlıklarını anlamanın ilk adımı, çocuğunuzu yakından tanımaktır. Yemek yememe davranışının ardında birçok farklı sebep olabilir. Bunlardan biri tat ve koku hassasiyeti olabilir. Böyle bir hassasiyet olup olmadığını öğrenmek için ilk olarak doktorunuza danışmanızda fayda var. Eğer fiziksel bir hassasiyet yoksa, geçmişteki yemek yedirme tutumlarınızı gözden geçirmek

Çocuklarda kaka tutma, günümüzde sık karşılaşılan bir sorundur. Peki, bu durumun olası sonuçları nelerdir? Kaka tutmak yalnızca fiziksel değil, duygusal sorunlara da yol açabilir. Karın ağrıları, kabızlık ve hatta iltihaplanmalar sık görülen fiziksel sonuçlar arasındadır. Bu sorun bir kısır döngü haline gelebilir ve kaka tutma davranışı, korku veya acı hissiyle daha kronik bir hale gelebilir. Aynı zamanda tuvaletle ilgili kaygı, stres ve özgüven sorunlarına neden olabilir. Ka

“Değişen her insan, farkında olmadan bir zamanlar olduğu kişinin yasını tutar." Seanslarda, kişi dönüştüğü yeni insanla ilgili problemler...

Bazen insanlar doğrudan “sana ihtiyacım var, bana yardım eder misin?” demek yerine, daha dolaylı yollarla yardım istemeyi tercih ederler....

Hiç kendinizi, size ilgi göstermeyen birine karşı yoğun bir çekim hissederken buldunuz mu? Bu durumu yaşayan tek kişi siz değilsiniz....