İlişkilerde Problem Tek Tarafta Değildir: Satir Çift Terapisi Perspektifinden Bakış
- Gizem Küçükkaya

- 17 Eki
- 2 dakikada okunur

Birçok çift terapisine “eşim değişirse her şey düzelir” cümlesiyle başlar. Oysa ilişki, iki kişinin dansı gibidir; biri adım attığında diğeri de ister istemez etkilenir.
Virginia Satir’in sistemik bakış açısına göre, ilişkide yaşanan hiçbir problem tek bir kişiye ait değildir; çünkü ilişki, iki bireyin duygusal sistemlerinin etkileşiminden doğar.
🔹 Satir’in Temel Görüşü: İlişki Bir Sistemdir
Ünlü aile terapisti Virginia Satir, çiftleri bir “etkileşim sistemi” olarak görür. Bu sistemde her birey, kendi geçmiş deneyimlerinden, öğrenilmiş iletişim kalıplarından ve duygusal ihtiyaçlarından parçalar taşır. Bir partnerin davranışı, diğerinin iç dünyasında bir tepki yaratır bu da yeni bir davranışı tetikler. Böylece ilişkideki döngü karşılıklı bir etkileşimle sürer.
Satir’e göre bu nedenle “ilişkide kim haklı?” sorusu terapötik bir soru değildir. Asıl soru şudur:
“Her iki tarafın da duygusal ihtiyaçları bu ilişkide nasıl görünmez hale geldi?”
🔹 Problemin Altında Görülmeyen İhtiyaçlar Vardır
Satir modeli, çatışmaların genellikle yüzeydeki konulardan (örneğin “beni hiç dinlemiyorsun” ya da “çok ilgisizsin”) değil, altta yatan duygusal ihtiyaçların karşılanmamasından kaynaklandığını söyler.
Bir taraf “ilgi” ister, diğeri “alan” ister. Biri “güvende hissetmek” isterken, diğeri “özgür olmayı” savunur. İşte bu ihtiyaçlar dile getirilemediğinde, ilişki içindeki bağ zayıflamaya başlar.
Satir, terapide bu ihtiyaçların görünür hale gelmesine yardımcı olur. Çünkü duygular ifade edilebildiğinde, taraflar birbirini “savunma” pozisyonunda değil, “bağ kurma” noktasında duymaya başlar.
🔹 İletişim Kalıpları: Buzdağının Görünmeyen Kısmı
Satir, çiftlerin kullandığı iletişim biçimlerini beş kategoriye ayırır:
Alttan alıcı, suçlayıcı, süper mantıklı, alakasız (dağınık), ve dengeli (uyumlu) iletişim.
Çiftler genellikle farkında olmadan savunma amaçlı bu kalıplara sığınır. Örneğin biri çatışmadan kaçınmak için alttan alıcı olurken, diğeri değersizlik hissiyle suçlayıcı olabilir. Terapide amaç, bu kalıpları fark ederek “uyumlu iletişim” seviyesine geçmektir yani duyguların açık, dürüst ve empatik biçimde ifade edildiği düzey.
🔹 Değişim Birlikte Mümkündür
Satir’in çift terapisi modelinde temel prensip şudur:
“Değişim, sistemin bir parçası değiştiğinde başlar; ama dönüşüm, sistemin tamamı farkındalık kazandığında gerçekleşir.”
Bu nedenle çift terapisi sürecinde terapist, taraflardan birini “değiştirmeye” değil, her iki tarafın da kendi içsel süreçlerini anlamasına rehberlik eder. Böylece partnerler suçlamak yerine birbirinin hikayesini duymayı, geçmişin izlerini fark etmeyi ve bugün için yeni bir bağ kurmayı öğrenirler.
🔹 Sonuç: Suçlu Aramak Değil, Birbirini Duymak
İlişkilerde problem tek tarafta değildir. Bir taraf “çok alıngan” ya da “fazla suskun” olabilir — ama bu davranışların kökleri genellikle duygusal güvensizlik, değersizlik hissi veya geçmişte öğrenilmiş baş etme biçimleridir.
Satir yaklaşımı bize şunu hatırlatır: İlişkiyi onarmak, bir tarafı suçlamakla değil; her iki tarafın da kendi benliğini, duygusunu ve ihtiyacını tanımasıyla başlar. Çünkü sevgi, sadece birbirine yakın olmaktan değil, birbirini anlamaktan beslenir.
Çift Terapisi İle Değişim Mümkün.
-Psikolojik Danışman Gizem KÜÇÜKKAYA



Yorumlar