Anaokulu ve Kreş Dönemindeki Çocukların Okula Uyum Süreci
- Gizem Küçükkaya

- 1 Eki 2023
- 2 dakikada okunur

Anne babalar, çocuklarının okula uyum sürecini kolay atlatmalarını beklerler. Hatta anaokulu ve kreş dönemini sadece oyuncaklar ve oyunlar olarak gördüklerinden çocuğun okula gitmek istememesini garipserler. Fakat okul, her çocuk için aynı anlamları ifade etmeyebilir. Okul çocuk için; aileden ilk ayrılış anlamına gelebilir, kurallarla ilk karşılaşma yeri olabilir, paylaşmayı ve sosyalliği yeni öğrendiği için zorluk çekebilir. Bunlar gibi birçok farklı sebep olabilir. Tüm çocuklar birbirinden farklı ve bir o kadar da özeldir. Aynı ailede yetişmiş iki kardeş bile birbirinden çok farklı özelliklere sahip olabilir. Bu yüzden çocukların okula verdikleri reaksiyon da değişiklik gösterir. Peki ya bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmak için neler yapılabilir?
Okul kaygısının birçok sebebi olabilir ve hepsi birbiriyle bağlantılı olabilir. Okula uyum süreci için neler yapılabilir gelin beraber inceleyelim:
Çocuğa okulun nasıl anlatıldığı çok önemlidir. Okul eğlenceli, etkinliklerin, kuralların ve sorumlulukların olduğu bir yer şeklinde anlatılmalıdır. Sadece eğlence şeklinde anlatmak çocukta hayal kırıklığına yol açar.
İlk hafta alışma sürecidir, aşamalı bir şekilde okulda geçirilen zaman azdan çoğa doğru artırılmalıdır. Uyum sağlamakta zorluk çeken çocuklarda aşamalı uzaklaştırma devam edebilir. Süreler gün geçtikçe artırılmalıdır.
Ebeveynin gitmesi şartsa da çocuğa yalan söylememelidir. Çocuk çıktığında ebeveyni bulamazsa diğer günler güveni kırıldığından mutlaka problem çıkacaktır.
Evden çıkmadan önce vedalaşılması önerilir. Çocuğa günü okulda geçireceği ve çıkış saati net bir şekilde söylenmelidir. Bir saat alınarak süreç kolaylaştırılabilir.
Önemli olan bir diğer unsur ise ebeveyn tutumudur. Çocuklar ebeveynlerinin duygularını sünger gibi emerler. Sizin kaygınızı gördükçe ayrışamazlar. Karşılarında net ve kararlı ebeveynler görmeye ihtiyaçları olur. Sizin rahat olduğunuzu gördüklerinde çocuklarınız da rahatlayacaktır.
Çocuğun ağlaması normaldir. Çocuk, ağlayarak süreci atlatır. Ağlamasına izin verilmeli, duyguları kabul edilmelidir. “Şu an çok üzgünsün, üzüldüğün için ağlıyorsun.”, “Beni özlediğinde kendine/öğretmenine sarılabilirsin.” Sınırlar belirgin olmalıdır.
Çocuğa sizi özlediğinde eline alabileceği bir resim, bileklik, toka vs. verilebilir. “Buna dokunduğunda beni yanında hissedebilirsin.” Gibi şeyler söylenebilir.
İlk hafta aynı zamanda keşif sürecidir. İlk haftadan sonra dirençle karşılaşılabilir, şaşırılmamalı ve sakin karşılanmalıdır. Süreç içinde verilen bilgiler uygulanmaya devam edilmelidir.
Ev içerisinde anne baba kendi içinde yaşadığı kaygıyı çocuğa belli etmemelidir. Çocuklar anlamıyor ya da dinlemiyor gibi gözükseler dahi kulakları hep açıktır. “Acaba okula alışacak mı? Çok ağlıyor göndermesek mi? Çok üzülüyorum o ağlarken. Beni üzüyor.” vb. söylemlerden kaçınılmalı.
Gün sonunda endişenizi belli edecek sorular sormaktan kaçının. “Günün nasıl geçti, neler yaptın?” gibi sorular sorabilirsiniz zaten bir problem varsa bu soruları sorduğunuzda da anlatacaktır. Diğer türlü dikkatini olumsuzluklara çekmiş olursunuz.
Aile içinde yaşanan önemli değişiklikler, çocuklarda okula uyum sorunlarının temel sebeplerinden biridir. Örneğin ailede boşanma, taşınma veya yeni bir kardeşin doğumu gibi durumlar çocukların okula alışmalarını zorlaştırabilir.
Bazı çocuklar, okula uyum sürecinde kaygı ve stres yaşayabilir. Bu yeni bir ortama, yeni insanlara ve yeni rutinlere uyum sağlama zorluğuyla ilişkilidir. Bazı çocuklar ise, yeterli özgüvene sahip olmadıklarından dolayı okula uyum sorunları yaşayabilirler. Özellikle grup içinde kendilerini ifade etmek ve diğer çocuklarla etkileşime geçmek konusunda güçlük yaşarlar. Bunların birçoğu aile ve öğretmen desteği ile düzenlenebilir ancak tüm çabalara rağmen değişim gözlemlenemiyorsa bir oyun terapistine başvurmakta fayda vardır.
Psikolojik Danışman Gizem KÜÇÜKKAYA



Yorumlar